MHP Lideri Bahçeli'den FETÖ'yü Bitirme Eylem Planı
Haber Detayı
13 Temmuz 2021 - Salı 14:40 Bu haber 2242 kez okundu
 
MHP Lideri Bahçeli'den FETÖ'yü Bitirme Eylem Planı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MYK ve MDK Toplantısı'nın gündemi hakkında bilgilendirmelerde bulunduğu açıklamasında FETÖ'yü bitirme planını açıkladı.
MHP Haberi
MHP Lideri Bahçeli'den FETÖ'yü Bitirme Eylem Planı

12 Temmuz tarihinde düzenledikleri MHP MYK ve MDK Toplantısı'nın gündemi hakkında TBMM Grup Toplantısı'nda bilgilendirmelerde bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 15 Temmuz FETÖ işgal girişiminin rövanşını almak isteyenlerin 15 Temmuz'dan sonra kurulan Cumhur İttifakı'nda çatlak arama yarışına girdiğini belirterek, adam gibi adam olamayanların Cumhur İttifakı'nı anlayamayacağını, 15 Temmuz’un sis bulutu henüz dağılmadığını, ihanet ve işgal planlarının merkez üssünün hala aktif olduğunu, Asya’nın Hıristiyanlaştırılmasına hizmetle görevlendirilmiş Fetullah Gülen'in derdest edilip Türkiye'ye getirilmeden hesabın kapanmayacağını söyledi.

 

MHP'NİN SİYASİ ÇALIŞMALARINI VE STRATEJİLERİNİ GÖZDEN GEÇİRDİK

 

12 Temmuz 2021 Pazartesi günü, yani dün, partimizin MYK ile MDK ortak toplantısını gerçekleştirdik. Türkiye’mizi yakından alakadar eden iç ve dış gelişmeleri dikkatle, dirayetle ve tüm boyutlarıyla ele aldık. Aynı zamanda partimizin önümüzdeki süreçte yapacağı siyasi çalışmaları, takip ve temin edeceği stratejileri ana hatlarıyla gözden geçirdik. MHP sahadadır, kafadadır, kalptedir, milli kaderin taşıyıcı ve tahkim edici siyaset omurgasıdır. Taşıdığı sorumlulukların fevkinde onurlu bir mücadelenin tarafıdır. Özellikle ifade etmek istiyorum ki, Biz çıkarlarımızın değil ülkülerimizin peşindeyiz. Biz ikbalimizin değil istikbalimizin derdindeyiz. Biz yalanın değil hakikatin izindeyiz. Halkın yanındayız, hakkın yanındayız, hakkaniyetin yanındayız, helalin safındayız.

 

BİR BAYRAK GİBİ HARAMIN VE HIYANETİN KARŞISINDAYIZ

 

Tıpkı bir bayrak gibi haramın karşındayız, hıyanetin karşısındayız, hainlerin karşısındayız, habis emellerin karşı cephesindeyiz. Biz kula kulluğu reddeden inanmış bir vicdana sahibiz. Eğilmez başımızla, teslim olmaz mizacımızla milletimizin hizmetkârıyız. MHP'nin siyaseti Türk tarihinin selamıdır, Türk kültürünün seslenişidir, Türk milletinin gıpta edilen seciyesidir. Siyaseti hizmet yarışı yerine hezimet rekabetine, zillet parkuruna dönüştürenler bizi anlayamaz, anlasalar bile anlatmaya takatleri yetemez. Yalanı ve riyayı siyaset zennedenler yıkımı da marifet görenlerdir.

 

BİZİM ANLAYIŞIMIZA GÖRE SİYASET

 

Bizim anlayışımıza göre siyaset bir meziyet, bir mecburiyet, bir meşruiyet, bir meftuniyet, bir mensubiyet olmasının yanı sıra, insana hizmetin, milli iradeye faziletle, fiiliyatla, fikriyatla hassasiyet ve hürmet göstermenin cümlesidir. Bu cümleden mahrum olanların siyasetleri kötüdür, kötürümdür, köhnedir. Aklın rehberliğinde, milli ve manevi değerler ekseninde, somut gerçekteki düğümlerin çözülmesi ya da sorunların sürüklediği çıkmazlardan kurtulabilme becerisi bize göre siyasettir. Siyasetin doğru olması kadar, bu siyaseti tatbik ve tevzi edecek zamanlamanın da doğru olması lazımdır. Doğru siyasetin yanlış zamanda tezahürü veya yanlış siyasetin doğru zamanda tecellisi herhangi bir etki ve sonuç doğurmayacaktır.

 

MHP BUGÜNE KADAR SİYASETTE ZAMANLAMA YANLIŞINA DÜŞMEDİ

 

MHP bugüne kadar siyasette zamanlama yanlışına düşmemiş, millete rağmen bir siyaset tercihine heves etmemiştir. Bu itibarla ara rejim özlemi duyanlar, demokrasiye silah çekenler, vesayetçi mihraklar bize yabancı ve uzaktır. Hiç kuşkusuz milli ve demokratik ilkeler neyi gerektiriyorsa yaptığımız ve bundan sonra da yapacağımız odur. Bizim kulislerin ateşinde kaynatılan dedikodu aşına karnımız toktur. Karanlık lobilerin telkinlerine, menfaat gruplarının tekliflerine kapımız sürgülüdür. Son günlerde Cumhur İttifakı’nı hedef alan alçak kampanyalara tamamıyla kulağımız tıkalı, gözümüz de gönlümüz de kapalıdır. Şirret niyetlerinin esiri olanlar ne derse desin, Cumhur İttifakı dünden daha güçlü bir şekilde ayaktadır, Türkiye için, Türk milleti için, istiklal ve istikbal haklarımız için varlık ve birliğini kararlılıkla muhafaza etmektedir.

 

CUMHUR İTTİFAKI MİLLİ MÜCADELE RUHUDUR

 

Cumhur İttifakı, Kuvayı Milliye ruhudur. Cumhur İttifakı, Milli Mücadele şuurudur. Cumhur İttifakı, felahı vatan ufkudur. Cumhur İttifakı, bizatihi Türk milletinin duruşudur. Bu duruş icazetli bir duruş değildir. Bu duruş ipotekli bir duruş da değildir. Bastığımız yer sağlam, baktığımız yer saadettir. Merhum vatan şairimiz Akif’in dediği gibi; Şu karşımızdaki mahşer kudursa, çıldırsa, Denizler ordu, bulutlar donanma yağdırsa, Bu altımızdaki yerden bütün yanardağlar, Taşıp da kaplasa afakı bir kızıl sarsa, Değil mi cephemizin sinesinde iman bir, Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir, Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz, Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz.

 

CUMHUR İTTİFAKI'NDA ÇATLAK ARAYANLAR NAL TOPLAYACAKLAR

 

Akıllarınca ittifakımızda çatlak arayanlar, her konuyu çarpıtanlar bundan sonra da yollarda nal toplamaya devam edeceklerdir. Cumhur İttifakı camdan yapılmış vitrin süsü bir vazo değildir ki çatlasın, dağılsın. Türk milletinin ruh kökünden doğan erdemli bir ittifakın çatlaması değil, çekemeyenleri, Türkiye’nin önünü kesmek için faal halde olan mihrakları çatır çatır çatlatması doğaldır, olan da budur. Biz siyasetin çuvalı patlamamak olduğunu söylemiştik, aynı noktadayız, aynı görüşteyiz. Cumhur İttifakı’nın gıyabında polemik şantiyesi kuranların, yalan çarkı inşa edenlerin asıl gayesi Türkiye’nin tökezlemesi, iki gün sonra beşinci yıl dönümünü idrak edeceğimiz 15 Temmuz FETÖ işgal girişiminin rövanşının alınmasıdır. Çünkü beş yıldır uykuları kaçmıştır. Çünkü beş yıldır dirilen ve yükselen bir Türkiye gerçeği karşılarındadır.

 

ADAM GİBİ ADAM OLMAYANLAR CUMHUR İTTİFAKI'NI ANLAYAMAZ

 

Cumhur İttifakı sipariş üzerine kurulmadı. Pazarlık usulüyle, koltuk sevdasıyla, para pul kaygısıyla vasat bulmadı. Cumhur İttifakı, dini kisveye bürünen FETÖ’cülere karşı meydanlarda, köprülerde, yol ağızlarında, havaalanlarında, caddelerde, sokaklarda, kısaca vatanın her karışında ya istiklal ya ölüm inancıyla teşekkül etti. 7 Ağustos Yenikapı kucaklaşmasıyla yol haritasını çizdi. Adam gibi adam olamayanlar bu gerçekleri asla kavrayamaz. Ahlaken bunalım geçirenler bu milli ve tarihi tutumu hayatta algılayamaz. Diyor ya Akif; Adam mısın: Ebediyyen cihanda hürsün, gez; Yular takıp seni bir kimsecik sürükleyemez. Adam değil misin, oğlum: Gönüllüsün semere; Küfür savurma boyun kestiğin semercilere. Bizi hiç kimse yular takıp sürükleyemez. Bizi hiç kimse esaret altına alıp köle muamelesi yapamaz. Buna cüret edenlerin santim santim alınlarını karışlarız, heveslerini de kursaklarında bırakırız.

 

15 TEMMUZ İNANCIN, İŞGALE KARŞI KAHRAMANCA DİRENİŞİDİR

 

15 Temmuz; inancın, işgale karşı kahramanca direnişidir. 15 Temmuz; salaların vicdanlarda oluşturduğu inşirahtır. 15 Temmuz; milli birlik ve dayanışma hissiyatıyla Türkiye’nin dibi zehirli haşeratlarla dolu karanlık bir uçurumun kıyısından çekip alındığı tarihtir. 15 Temmuz, bu nedenlerle Demokrasi ve Milli Birlik Günü’dür. Elbette bu gün Türkiye için aynı zamanda bir eşik, aynı zamanda bir dönüm noktasıdır. Yıllarca TSK’ya yasa dışı yollarla sirayet eden FETÖ’cüler, en sonunda Türk milletine silah doğrultmuş, mermi ve bomba yağdırmışlardır. Bir defa şu gerçeği yalın bir dille netleştirmemiz gerekmektedir: 15 Temmuz FETÖ kalkışmasına karışan kim varsa, bu hain teşebbüse kim ortak olmuşsa; ismi, unvanı, mevki ne olursa olsun Türk askeri değildir, asla da olmamıştır. Türk askeri şereflidir, Türk askeri onur sahibidir; vatan ve millet sevgisinin bedelini de gerektiği zaman canıyla, kanıyla ödemektedir.

 

FETÖ'CÜ TERÖRİSTLER ASYA'NIN HRİSTİYANLAŞTIRILMASIYLA GÖREVLENDİRİLDİ

 

Dışı vaiz, içi vandal olan bir terörist, Türkiye düşmanlığı konusunda eğitilmiş, şakirtleri maklube yiyerek, ışık evleri ismiyle açılan karanlık meskenlerde örgütlenerek melanet gergefinde vatana ihaneti dokumuşlardır. FETÖ’cü teröristler üçüncü bin yılda Asya’nın Hıristiyanlaştırılmasına hizmetle görevlendirilmiş, Kürdistan’ın doğumunu hızlandırmak için tembihlenmiş insanlığın ve inancımızın silinmeyecek yüz karalarıdır. Kim hangi karanlık senaryodan ilhamını alırsa alsın, üzerinde yaşadığımız vatan toprakları tarih boyunca Türk milletinin kanıyla mühürlenmiştir. Mensubu olduğumuz, imrenilecek bir kaynaşma ve kucaklaşma zirvesi olan aziz milletimiz asırlardan beri bağımsızlık onuruna düşkün, egemenlik haklarına bağlı halde var olagelmiştir.

 

PUSUYA YATAN CİNAYET ŞEBEKELERİNİ DOĞDUKLARINA PİŞMAN EDECEĞİZ

 

Bu tarihi gerçeği hem öveceğiz, hem bununla övüneceğiz, hem de milli ömre kast etmek için pusuya yatan cinayet şebekelerini doğduklarına doğacaklarına bin pişman edeceğiz. Kardeşçe yaşayacağız, birbirimize saygı duyup hoşgörü ve uzlaşmayı her daim canlı tutacağız. Bizim bizden başka dostumuz yoktur. Bunu bilecek ve hatırımızdan çıkarmayacağız. Bakınız, 15 Temmuz darbe teşebbüsüne batılı ülkeler kesin bir tepki koymamışlardır. 15 Temmuz hain teşebbüsünün dış bağlantıları konusunda yaygın söylenti ve yorumlar aslında malumun bir nevi ilanı, saklanmak istenen ilişki ağlarının ifşasıdır. Bu darbe mekaniğinin arkasında Türkiye’ye kin ve nefret besleyen odakların olduğu artık tartışma götürmeyen bir gerçektir.

 

15 TEMMUZ'UN SİS BULUTU HENÜZ DAĞILMADI

 

FETÖ’yle kıran kırana bir mücadele yapılıyorsa da, bu terör örgütünü eğiten, yöneten, yönlendiren, teşvik eden, hedef gösteren zalimlerle yüzleşme ve hesaplaşma sağlanmadan tehditlerin geçtiğini, bir daha 15 Temmuz benzeri felaketlerin yaşanmayacağını söylemek aklı ve mantık işi değildir. Lütfen dikkat ediniz, 15 Temmuz’un sis bulutu henüz dağılmamıştır. Çünkü ihanet ve işgal planlarının merkez üssü hala aktiftir. Kripto damar henüz kurumamıştır. FETÖ elebaşları ABD’de ve Avrupa ülkelerinde cirit atmaktadır. Demokrasi, hukuk, insan hakları ve özgürlük konularında mangalda kül bırakmayan, ama bu değerlerden de zerre miskal nasiplenmedikleri açıkta olan kuşkulu ülkeler darbecilere sahip çıkmaktadır, teröristlere kol kanat germektedir, katilleri besleyip doyurmaktadır. Bu olacak iş midir? Bu durum makul ve maruz görülecek bir hal midir?

 

FETULLAH GÜLEN DERDEST EDİLİP TÜRKİYE'YE GETİRİLMELİDİR

 

Pensilvanya’daki terör inleri dağıtılmadıktan, teröristbaşı Gülen ve çetesi Türk adaleti önünde hesap vermedikten sonra milli yüreklerdeki alev sönmeyecek, Türk milleti rahat bir nefes alamayacaktır. İmralı canisi başına nasıl çuval geçirilip Türkiye getirilmişse, Fetullah Gülen de aynı şekilde derdest edilip ülkemize getirilmelidir. Başka çare yoktur, başka çözüm yoktur, başka seçenek yoktur, ihanetin bedeli başka türlü ödenmiş olmayacaktır. Eğer ABD, FETÖ’yü Türkiye aleyhine imal etmemişse, Fetullah Gülen’i derhal Türkiye’ye iade etmelidir. Bunu müttefiklik hukukuna saygı gereği yapmak zorundadır. Bu tarihi görevi terörizmle mücadeleye destek vermek, nerede durduğunu ispat etmek için yerine getirmekle mükelleftir. 251 şehidimizin dökülen kanları hala yerdedir. 2 bin 194 gazimizin sorulacak hesabı da mahşere bırakılamayacaktır.

 

İP BAŞKANININ FETÖ'CÜLER HAKKINDAKİ DEĞERLENDİRMESİ

 

Maalesef, ABD’nin ve Avrupa ülkelerinin FETÖ’ye karşı müşfik ve mübeyyiz tavrın aynısını Türkiye’deki bazı siyasi partilerde de görmek mümkündür. Bunlarda birisi olan İP Başkanı FETÖ’cüleri kast ederek, “bütün ağababaları uçup gitti, ne kadar gariban varsa içeride” diyecek kadar ucube ve ilkesiz bir değerlendirme yapabilmiştir. Bu şahsın gariban dedikleri 15 Temmuz kalkışmasını idare eden cuntacılardır, Gazi Meclis’i bombalayan şerefsizlerdir, vatandaşlarımızın üzerine bomba atan canilerdir, soruları çalan hırsızlardır, kumpasçı polislerdir, kalemini ve vicdanını satan savcı ve hâkimlerdir. İçerdekiler gariban değil, casustur, haindir, katildir, emperyalizmin kanlı tetikçileridir. Bu ağır kusurlu ve sorumsuz zihniyet garibanı bilmesek bize yutturacak, garibanı tanımasak gerçekleri temelinden çarpıtmış olacak.

 

MUHASIM ÇEVRELERİN HİZASINDA TOPLANDILAR

 

CHP yönetimine göre 15 Temmuz tiyatrodur, masaldır, düzmecedir. Asıl darbe ise 20 Temmuz 2016’da ilan edilen OHAL’dir. 15 Temmuz gecesi vatanı işgal etmek isteyen teröristler neyse, bu barbarlığa, bu düşmanlığa tiyatro diyenler aynısıdır. CHP ile İP, HDP’nin yörüngesine sabitlenmenin yanı sıra PKK’nın çizgisine taşınmışlar, FETÖ’yle de tek yumurta ikizi haline gelmişlerdir. Bunlar zulme payanda olmuşlardır. Bunlar hıyanete göz yummuşlar, olur vermişlerdir. Bunlar Türkiye’nin değil, muhasım çevrelerin hizasında toplanmışlardır. CHP, sözde OHAL mağdurlarını devamlı istismarla vakit geçirmektedir. Bizim gerçek mağdurlara diyecek bir sözümüz yoktur. Onların hak ve hukukunu her fırsatta savunduğumuz ortadadır. Partimize yapılan müracaatları aynısıyla hükümetle paylaştığımız da bilinmektedir. Ancak mağdurlarla, mahvımızın projesine piyonluk yapanları mutlaka tefrik etmek şarttır.

 

MİLLİ MÜCADELE YILLARINDA GÖREV ALMIŞ OLSALARDI

 

CHP’ye tutunmuş işbirlikçiler, bu ayrıma en ufak bir itina ve ihtimam göstermeden sözde KHK mağdurlarının tümüne yalan yanlış pek çok ifadeyle destek vermektedir. Diyorlar ki, ötekileştirme ve kıyım hikayesi. Diyorlar ki, haksızlık, hukuksuzluk, ihraç gerekçeleri soyut delillere dayanıyor. Diyorlar ki, mağdurların işe iade talepleri muktedirlerin buzdolabında bekletiliyor. CHP emperyalizmin dolmuşuna binmiş, sonu ve sonucu fecaatlerle bezenmiş melanet yolculuğuna çoktan çıkmıştır. Bu CHP yönetimi, Milli Mücadele yıllarında görev almış olsaydı, biliniz ki, yedi düvele mağdur, yedi başlı ejderhaya mazlum muamelesi yapar, vatanı da onursuz şekilde devrederdi. 

 

Resim

 

Resim

 

 

 

 

Kaynak: Editör:
Etiketler: MHP Genel Başkanı, Devlet Bahçeli, MYK Toplantısı, MDK, derdest edilecek, getirilecek, hesap kapanmaz, eylem, yol haritası, TBMM, konuşması, MHP
Yorumlar
Haber Yazılımı