Şehit bacısına küfreden Lütfü Türkkan'ı korumaya ve aklamaya çalışan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in de ağzını bozarak küfürler yağdırmasına tepki gösteren MHP İstanbul İl Teşkilat Başkanı Yaşar Kaba, Cumhur İttifakının dirayetli duruşu karşısında bozguna uğrayıp yalana başvuran muhaliflerin, yüksek sesle söylenen yalanların gerçeğe dönüşeceğini sanma zavallılığına düştüğünü söyledi.

AKŞENER KÜFÜRBAZI AKLAMAYA TÜRK MİLLETİNE POSTA KOYMAYA KALKIŞTI

Şehit bacısına küfreden Lütfü Türkkan'ın bacım dediği partisinin Genel Başkanı Meral Akşener tarafından korumaya alınmasına ve aynı küfürbaz Milletvekili gibi ağzını bozarak küfürler yağdırmasına tepki gösteren MHP İstanbul İl Teşkilat Başkanı Yaşar Kaba, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, ''Topluma bir artı değer katma potansiyeline sahip olmayan, yalana abone olmuş, solgun ruhunda tıkınma çağını yaşayan İP müdiresi, sulandırma hamleleri ile üfürme kavramların içini doldurma çabasına girmiş, koskoca bir millete karşı posta koyma hamlelerine girişmiştir. Kürsü ikliminde, sesi detone olmuş bir şekilde sağa sola hayasızlık içeriği barındıran küfürler savurmaya başlamıştır. Her konuşması bir saçmalık ayinine dönüşmeye evrilmektedir. Oysa tarihten biliyoruz, bu psikoloji sonun başlangıcıdır. Sözün sükûneti vardır, müdirenin sesinin ise sadece gürültüsü. Sesinin çokluğu sözünün yokluğunun delilidir. Lisanını boşa yorana, sesiyle sarhoş olana ne yazık!'' dedi.

YALANLARINIZ YÜKSEK SESLE SÖYLENİNCE GERÇEĞE DÖNÜŞMEZ

Yüksek sesle söylenince her yalanın gerçeğe dönüşeceğini sanan muhaliflerin içine düştüğü zavallılığa dikkat çeken MHP İstanbul İl Teşkilat Başkanı Yaşar Kaba, ''Mantıkları eksildikçe cüretkârlıklarını arttıran CHP-İP-HDPKK zillet avanesi, bu milletin önüne ülkemizin hayırlı gidişatını sekteye uğratacak nice karanlık kumpaslar kurmuştur. Ancak hepsi birer birer Cumhur İttifakının dirayetli duruşu karşısında yerle yeksan olmuştur. Çünkü malum, ırmak akışını yitirmediği sürece yol üstündeki bütün kirleri de temizler. Bu kirli ittifak, yüksek sesle söylenince her yalanın gerçeğe dönüştüğünü zannetmek gibi bir zavallılık içerisine düşmüştür. Gönül ferahlığıyla gördük ki; Türkiye'nin istikametinde milimetrik bir sapma bile yaşanmamıştır. Bu milletin asırlar öncesinden başlayan yolculuğunda o istikamet bir tabii mecra olarak yaşamış ve asla değişmemiştir.'' dedi.