744. Söğüt Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Yörük Şenlikleri'nde konuşan MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, Ertuğrul Gazi’nin otağında atılan her adımın, Osman Bey’in kurduğu her düzenin, Alplerin kaldırdığı her sancağın, bugünün Türkiye’sine uzanan yolun kilometre taşları olduğunu belirterek, dün Bizans’ın entrikaları, Haçlı seferleri vardı; bugün ise emperyalizmin sinsi ve kanlı planlarının var olduğunu ancak Söğüt’te yeşeren Türkmen ruhu ile dimdik ayakta durduklarını söyledi.

MHP'Lİ İSMET BÜYÜKATAMAN'IN TÖRENDE YAPTIĞI KONUŞMA

Türk tarihinin nabzının attığı, diriliş ve şahlanış ruhunun doğduğu mübarek beldemiz Söğüt’te, “744. Söğüt Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Yörük Şenlikleri” münasebetiyle sizlerle bir arada bulunmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Bu anlamlı buluşmada emeği geçen herkese teşekkür ediyor, şanlı mazimizi yüreğinde taşıyarak buraya gelen tüm hemşerilerime hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum. Sözlerime başlamadan evvel, “Önce Ülkem ve Milletim, Sonra Partim ve Ben” şiarıyla ömrünü millete hizmet davasına adayan Türkmen Beyimiz, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin selamlarını ve muhabbetlerini sizlere iletiyorum. 

Söğüt yalnızca bir ilçe değil; Türk milletinin yeniden doğuş destanının beşiğidir. 400 çadırlık bir Türkmen beyliği; iman, cesaret ve adaletle filizlenmiş, üç kıtayı kuşatan bir cihan imparatorluğuna dönüşmüştür. Ertuğrul Gazi’nin otağında atılan her adım, Osman Bey’in kurduğu her düzen, Alplerin kaldırdığı her sancak bugünün Türkiye’sine uzanan yolun kilometre taşları olmuştur. Burada yeşeren Türkmen ruhu, Haçlı cephesinin korkulu rüyası olmuş, mazlumların umudu, zalimlerin kâbusu haline gelmiştir. Hayme Ana’nın duası, Şeyh Edebali’nin öğütleri, Dursun Fakıh’ın ahlakı ve Alplerin cesareti Söğüt’ün her köşesine sinmiştir. Söğüt yalnızca Osmanlı Devleti’nin doğum yeri değil; aynı zamanda Türk-İslam medeniyetinin yeniden vücut bulduğu, adaletin ve hoşgörünün cihana yayıldığı kutlu bir ocaktır. İşte bu yüzden Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli, “Söğüt Türk tarihinin aydınlık yüzüdür” diyerek bu beldenin anlamını özlü biçimde ifade etmiştir. 

Söğüt’te başlayan kutlu yürüyüş yalnızca bir şehirden doğan tarih değildir; Türk milletinin binlerce yıllık yolculuğunun devamıdır. Hunlardan Göktürklere, Selçuklulardan Osmanlı’ya ve Cumhuriyetimize uzanan bu zincir birbirinden kopmaz bir bütündür. Söğüt, işte bu bütünlüğün, maziden atiye uzanan köprüsüdür. Mete Han’ın emaneti, Attila’nın zaferleri, Sultan Alparslan’ın kararlılığı, Osman Gazi’nin kutlu sancağı, Fatih’in fetihleri, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün iradesi hep bu bütünün ayrılmaz parçalarıdır. Bu zinciri kırmak isteyenler dün vardı, bugün de var. Dün Bizans’ın entrikaları, Haçlı seferleri vardı; bugün ise emperyalizmin sinsi ve kanlı planları var. Ama tüm cihan bilsin ki; dün Söğüt’te yeşeren Türkmen ruhu ile nasıl dimdik ayakta durduysak, bugün de aynı inanç, iman ve iradeyle; şanlı tarihimizden aldığımız ilhamla Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza kadar yaşatmaya kararlıyız.

Tarihimizin her sayfası, milletimiz için ayrı birer ilham kaynağıdır. Söğüt yalnızca şanlı mazimizin bir hatırası değil, aynı zamanda geleceğin pusulasıdır. Söğüt, Türk milletinin diriliş ve şahlanış mabedidir. Buradan yükselen irade, yalnızca Anadolu’ya değil, tüm insanlığa ışık tutmuştur. Osmanlı Devleti hükmettiği tüm coğrafyalarda adaletiyle nam salmıştır. Bugün aynı misyon Türkiye Cumhuriyeti’nin omuzlarındadır. Çünkü bu yol, Söğüt’te imanla başlamış, Çanakkale’de kanla yazılmış, Milli Mücadele ile yeniden dirilmiş, 15 Temmuz’da Türk’ün iradesi ile mühürlenmiştir. .

İşte Cumhur İttifakı bu tarihi sorumluluğun bilinciyle; Türkiye’yi lider ülke ve süper güç konumuna taşımak için var gücüyle çalışmaktadır. Bugün Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli, Cumhur İttifakı çatısı altında aynı kararlılığı taşımaktadır. Asırlık Birliğimiz, Sonsuz Kardeşliğimiz, Cumhur İttifakı ve MHP’nin Yeni Yüzyıla öncülük yapan hamleleri ile yaşatılacaktır. İnanıyoruz ki; Türk ve Türkiye Yüzyılı’nda, Terörsüz Türkiye hedefine ulaştığımızda yalnızca kendi milletimize değil, coğrafyamıza da barış ve kardeşlik nefesi yayılacaktır. Bölgemizdeki mazlumlar Türkiye’nin kararlı duruşuyla yeniden huzura kavuşacaktır.

Türk milleti beklenendir, özlenendir, adaletin timsalidir. Tarihin ilerleyişine yön verecek irade ve ruh, bugün Türkiye Cumhuriyeti’nde ve bu meydanda fetih ruhu ile bir araya gelen aziz Türk milletindedir. Atalarımızdan devraldığımız kutlu sancak Türk milletinin ellerinde en yükseğe dikilecektir. Biz Türk milleti olarak bir, beraber ve kardeş oldukça; Türk ve Türkiye Yüzyılı’nın önünde Allah’ın izniyle hiçbir güç duramayacaktır. Türk ve Türkiye Yüzyılı, cihana adaleti, barışı, hoşgörüyü ve nizamı öğreten şanlı ceddimizin ruhu ile açılmıştır. Terörsüz Türkiye stratejisiyle birlikte, Türkiye bölgesinde Lider Ülke konumuna gelecek, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine mutlaka ulaşacaktır. 

Söğüt ruhu, Cumhuriyetimizin sarsılmaz iradesiyle birleşmiştir. Mazlumların duası, şehitlerin emaneti, ecdadımızın kutlu mirası ile Türk milleti yeni bir dirilişe yürümektedir. Söğüt’te yanan meşale sönmeyecek, Türk’ün sancağı ebediyen dalgalanacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle; Söğüt’ten çıkıp Anadolu’da Türk birliğini sağlayan, üç kıtaya mührünü vuran Ertuğrul Gazi’yi, Osman Gazi’yi, Şeyh Edebali’yi ve kahraman ecdadımızı rahmetle, minnetle ve şükranla yâd ediyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun. Konuşmama son verirken hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyor, Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum. Ne Mutlu Türk’üm Diyene!