Bahçeli: Muhaliflerin Alayını Şaşkına Çevireceğiz
Haber Detayı
04 Ocak 2022 - Salı 20:08 Bu haber 2937 kez okundu
 
Bahçeli: Muhaliflerin Alayını Şaşkına Çevireceğiz
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sökecek olan şafağın muhaliflerin karanlığı olacağını ve alayını şaşkına çevireceklerini söyledi.
MHP Haberi
Bahçeli: Muhaliflerin Alayını Şaşkına Çevireceğiz

Döviz kuru, enflasyon ve maaş zamları konusunda değerlendirmelerde bulunduğu TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, sınır ötesinde teröre karşı kazanılan başarıları Türkiye'nin içinde kaybetmeye niyetlerinin olmadığını belirterek, konuyu TBMM’ye ve  İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yürütülen terör teftişine getiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 2023’de terörün gündemden tamamen çekilip çıkarılması için 2022 yılının milat olacağını belirterek, muhalifler ne yaparlarsa yapsın Türkiye'nin büyüyüp zenginleşeceğini ve 2023'te Cumhur İttifakı'nın başarılı olacağını söyledi.

 

SURİYE EGEMEN GÜÇLERİN HESAPLAŞMA VE RESTLEŞME ALANINA DÖNÜŞTÜ

 

Rusya ilk defa 2021 yılında, nükleer füze taşıyan uzun menzilli bombardıman uçaklarını Suriye’ye indirmiştir. Ayrıca Zirkon hipersonik füzelerle donatılmış savaş gemilerini Suriye’nin Tartus Limanı’na konuşlandırmıştır. ABD, Suriye’de yuvalanmış bölücü terör örgütüne açıktan destek vermeyi geçtiğimiz yılda da sürdürmüştür. Ülkücüden terörist çıkarmaya çalışan ABD’nin damgalı teröristlere, azılı katillere şirin ve sevimli çocuk muamelesi yapması tarihin ve insanlığın affetmeyeceği ikiyüzlülük olarak alenileşmiştir. Eren Bülbül’ün kanına girenlerin, bebeklere kurşun sıkanların ABD tarafından pışpışlanıp sırtlarının sıvazlanması insanlığın görüp görebileceği en kepaze tenakuzlardan birisidir. Suriye egemen güçlerin, devlet dışı aktörlerin, terör gruplarının, istihbarat örgütlerinin bir nevi hesaplaşma, restleşme, yeri geldiğinde de mutabakat alanına dönüşmüştür. 

 

GÜNEY SINIRIMIZIN ÖTESİNE HUZUR GELMEDEN TÜRKİYE'NİN GÜVENLİ OLMASI ZOR

 

Bu ülkede iç huzur ve sükûnet hâkim olmadan Türkiye’nin güvenli olması söz konusu değildir. Güney sınırlarımız boyunca planı yapılan terör devleti şehitlerimizin kanıyla, gazilerimizin cesaretiyle bozulmuştur. Suriye kangrene dönüşmüştür ve içinden çıkılmaz haldedir. Türkiye gerek Suriye’den gerekse de Irak’ın kuzeyinden kaynaklanan terörist eylemleri engelleme, saldırıları önleme hususunda muazzam bir mücadele azmi sergilemiştir. Teröre karşı vatanın ve milletin müdafaasını yaparken şehit düşen kahramanlarımıza, geçtiğimiz yılın son gününde, Barış Pınarı Harekat Bölgesi’nde PKK/YPG’li hainlerin saldırısında şehit düşen Devlet Su İşleri personelimize Allah’tan gani gani rahmet niyaz ediyorum. Gazilerimize uzun ve huzurlu ömürler temenni ediyorum.

 

2023'DE TERÖRÜN GÜNDEMDEN ÇIKMASI İÇİN 2022 BİR MİLAT OLACAK

 

İnanıyorum ki, Cumhuriyet’in yüzüncü yıl dönümünün arifesi olan 2022’de terörün kökü Allah’ın izniyle kazınacak, hıyanetin piyonlarına ve ele başlarına hayat zindan edilecektir. 2023’de terörün gündemden tamamen çekilip çıkarılması için 2022 yılı bir milat olacaktır. Teröristler için önlerinde iki seçenek vardır: Ya gelirler silahlarıyla birlikte teslim olup bağımsız Türk yargısı önünde hesap verirler, ya da görüldükleri veya bulundukları her mahalde açık hedef olmaktan kurtulamazlar. Türkiye, terörü bitirmeye, bölücülüğün beslendiği damarları kesmeye kararlıdır. Bu yüzden PKK’nın HDP sureti kesinlikle kapatılmalıdır. HDP, demokrasinin yüz karasıdır. HDP, Türkiye’ye çevrilmiş kanlı silahtır. HDP’yle ittifak kuran, HDP’nin yörüngesine giren, HDP’yle gelecek düşleyen hangi parti, hangi oluşum varsa suç ortağıdır, bölücülük çukurundadır.

 

SINIR ÖTESİNDE KAZANDIĞIMIZ BAŞARILARI ÜLKE İÇİNDE KAYBETMEYE HAKKIMIZ YOKTUR

 

Gabar’daki, Cudi’deki, Tendürek’deki, Bestler’deki, sınır ötesinin her noktasındaki muhkem kazanımlarımızı, muhteşem başarılarımızı TBMM’de kaybetmeye hakkımız olmadığı gibi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde pazarlık konusu yapmaya da hiç kimse kalkışmamalı, bunu aklından dahi geçirmemelidir. Terör örgütüne yardım ve yataklık yapan, terörün emellerine hizmet eden, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne hançer sallayan sözde milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılarak alayının birden mahkemenin önüne çıkarılması adaletin ve milli iradenin şeref bahsidir. Eğer taviz verirsek yarın teslim olmamızı dayatırlar, bununla yetinmezler başımızı isterler, yetmedi mezarlarımızı bile talan ederler. Kahraman güvenlik güçlerimizin mücadele onurunu siyasi rant uğruna, ikbal hesapları lehine hiçe sayanlar doğrudan doğruya ayağımızın altındadır, hukukun da ilgi alanındadır.

 

İÇİŞLERİ BAKANLIĞININ TEFTİŞ MEKANİZMASINI ÇALIŞTIRMASI

 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda işe alınan çok sayıda kişiden 557’sinin terör örgütleriyle irtibat ve iltisak içinde olduklarına dair yabana atılmayacak vahim bir iddianın üzerine gidilmesi, İçişleri Bakanlığımızın teftiş mekanizmasını çalıştırması bir hukuk gerçeği, bir idare marifetidir. Bundan rahatsızlık duyanlar İçişleri Bakanımızı karalamaya yeltenenler kızarmaz gözleriyle, utanmaz yüzleriyle, uslanmaz yüzsüzlükleriyle Türkiye’nin karşı cephesi, Türk milletinin kripto hasımlarıdır. Belediye’ye terörist almanın neresi milli iradenin hükmüdür? Belediye’ye FETÖ’cüleri, PKK’lıları, DHKP-C’lileri, MLKP’lileri doldurmanın neresinde adalet, neresinde ahlak, neresinde vatan ve millet sevgisi vardır? Çok ciddi iddialar teftiş, tetkik, sonrasında da tahkik edilmesin mi? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın başında müteferrika kavuğu vardır da imtiyaz mı kazanmıştır? “Lafı ortaya attım, isteyen istediğini alsın” diyen çürük yumurta, senin dilinin altındaki bakla nedir?

 

SENİN VARMAK İSTEDİĞİN YER NERESİDİR?

 

Özel teftişten dolayı endişeli ve üzüntülü olduğunu söyleyen, sürecin İmamoğlu’nun tabi adaylığını güçlendirdiğini ifade eden, bizim de bu niyette olduğumuza yönelik kuşkularını paylaşan sulu gözlü siyasetçi sana soruyorum; Siyasete devam etmek için CHP’de yer mi yapıyorsun? Kaybettiğin itibarını Halk TV ekranlarında mı arıyorsun? Önyargıyla teftiş sürecinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’yla ilgili bir mesele olmadığını iddia edenler siz nasıl bir kafaya sahipsiniz? Bununla iktifa etmeyip, “TSK’nın içerisinde bazı FETÖ’cülere karşı operasyon yapılması hükümetin TSK’ya tavrını mı ortaya koyar” sorusuyla teftiş sürecini baltalamak isteyen, dönemin Genelkurmay Başkanı’nı, bugünün Milli Savunma Bakanı’nı töhmet altında bırakan saygıdeğer siyasetçi, senin varmak istediğin yer neresi, yapmak istediğin nedir? 

 

SUÇ SABİT GÖRÜLÜRSE O MAKAMI İŞGAL EDEMEZ

 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na terör örgütleriyle irtibat ve iltisaklı olanların alımında en alttan en üste kadar hiyerarşik zincirdeki herkes sorumlu değil midir? Belediye Başkanı, kimlerin işe alınıp alınmadığını sormayacak mıdır? Sordu ise bu teröristler ne arıyor diyemedi mi? Demedi ise suçludur. Biliyor da HDP korkusundan dolayı susmuşsa yine suçludur. Hiç haberi yoksa, daha tehlikelidir, o zaman da katmerli suçludur. Anlayacağınız, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı her durumda sorumludur. İddialar tevsik edilirse, suç sabit görülürse, tekraren ifade ediyorum; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı bir saniye bile olsa makamını işgal edemez, etmemelidir.

 

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN DURUMUYLA KIYASLANAMAZ

 

Sayın Cumhurbaşkanımızla görevdeki Belediye Başkanı’nı karşılaştırmak, “bakın o da aynısını yaşamıştı, görevden alınmıştı” demek, soysuz bir kıyastır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, okuduğu bir şiir yüzünden büyük haksızlıklara uğramış, görevden alınmıştı. Bu anti demokratik ve faşist uygulamayı Türk milleti tashih ve tamir etmiş, nihayetinde Sayın Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığına kadar taşımıştır. Peki, mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı şiir mi okudu? Hayır. Gözünün üstünde kaşın var mı dendi? Gene hayır. Terör örgütleriyle bağlantılı olanların Belediye’ye alınması konusunda iddiaların araştırılması, incelenmesi, ihtiyaç olursa da soruşturulması maksadıyla tecrübeli müfettişler görevlendirildi. Ne var bunda? Yanlış olan nedir? Mağduriyet bunun neresindedir? Suç işlemiş, işlenmiş suçlara ortak olmuş, terör örgütüne mali ve siyasi destek sağlamış HDP’li belediye başkanları o halde niye görevden el çektirildi?

 

HERKES TEFTİŞ CİHETİYLE ULAŞILACAK SONUCU BEKLEMELİDİR

 

Hukukun üstünlüğü varsa, ki vardır ve kesindir, o zaman kamu görevi icra eden herkes yeri ve zamanı geldiğinde yaptıklarından veya yapamadıklarından dolayı hesap vermekle yükümlüdür. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde suç işlenmişse, teröristler bir diyet programı kapsamında işe alınmışsa, bunun birinci derecede sorumlusu temsili olarak şube müdürü Ahmet, daire başkanı Mehmet değil; bal gibi, buz gibi Belediye Başkanı olan zattır. Bu kapsamda herkes teftiş cihetiyle ulaşılacak sonucu beklemelidir. Suç sabit görülür, suçlular tespit edilirse bundan sonraki etap mahkemelerdir. Bu süre zarfında teröristlerin işe girdiği belge ve bilgilerle bir rapor formatına bağlandıktan sonra, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın sadece mahkeme huzuruna çıkması yetmez, görevinden alınması şarttır, adaletin icabıdır, hitamında sorumluluk Büyükşehir Belediye Meclisi’ne aittir.

 

MHP'NİN GÖRÜŞÜ MİLLETİN KANAAT VE GÖRÜŞÜDÜR

 

Milliyetçi Hareket Partisi’nin berrak görüşü milletin kanaat ve görüşüdür. Sözümüz hakkın ve hakikatin sesidir. Kim bu süreçte hem nalına hem mıhına vuruyorsa, Cumhur İttifakı’ndan hazımsız, milli beka mücadelesinden de memnuniyetsiz demektir. Onlara karşı tek başımıza da kalsak geri dönmeyeceğiz, sonuna kadar direneceğiz. Emperyalist ülkelerden birisinin general rütbeli bir askeri tarihin bir döneminde şöyle demişti: “Yalnız Türkleri değil, onların tarihini de yenmek lazımdır, işte bunu yapamazlar.” Dün yapamadılar, bugün de başaramayacaklar, tarihimizi yenmeden süngümüzün düşmesi, başımızın öne eğilmesi asla ama asla söz konusu olamayacaktır.

 

2021 YILINDA YAŞANAN FELAKET VE SIKINTILAR

 

2021 yılında doğal afetler peş peşe sökün etti. Ormanlarımız yandı, yüreklerimiz kavruldu. Sel ve heyelanlar başta Kastamonu olmak üzere pek çok ilimize karabasan gibi çöktü. Evler yıkıldı, insanlarımız hayatını kaybetti. 2022 yılında aynı felaketlerin bir daha tekerrür etmemesini niyaz ediyorum. Bu kapsamda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmetler diliyorum. Yaralarımız sarılmış, dikilen fidanlar yeşermeye başlamış, nihayet zarar ve ziyanlar telafi edilmiştir. Türkiye büyük bir ülkedir. Sorunlar karşısında teslim olmayacaktır. Hayatın olağan akışı içinde her meselenin üstesinden gelmeye de mahirdir. Özellikle ekonomik temelden ve teorik gerçeklerden kopuk kur ve fiyat artışları ülkemizin belini kırmak, huzur ve refah ümitlerini kesintiye uğratmak için projelendirilmiştir. Ekonomik operasyonlara, siyasi oyunlara, diplomatik tuzaklara karşı milletimizle aynı çizgideyiz, devletimizle aynı mevzideyiz, hükümetimizle aynı siperdeyiz. Kur aracılığıyla milli birliğimizin ve toplumsal huzurumuzun kurcalanmasına, kurutulmasına göz yummayacağız.

 

DÖVİZ KURUNDAKİ ARTIŞ ENFLASYONU TETİKLEDİ

 

20 Aralık tedbirleri vasıtasıyla döviz kurundaki düşüşlerin aynı oranda fiyatlar genel düzeyine yansıması, vatandaşlarımızın temel mal ve hizmet ihtiyaçlarının fiyatlarında indirime gidilmesi adil ve ahlaki bir beklenti, ekonomik güvenliğimizin de bir gereğidir. Dün belli olan yüzde 13,58’lik Aralık ayı tüketici enflasyonuyla 2021 yılında kümülatif enflasyon oranı yüzde 36,08’e tırmanmıştır. Salgın döneminin pek çok olumsuz tesiri kadar döviz kurundaki artışlar da maalesef enflasyonu tetiklemiş, arzu etmediğimiz seviyelere ulaştırmıştır. Elbette enflasyonun üstesinden hep birlikte geleceğiz. Hiçbir vatandaşımızı bu canavara ezdirmeyeceğiz. Hayat pahalılığı kaderimiz değildir. Dar ve orta gelirli insanımızın elinden tutmak başlıca vazifemizdir. Geçtiğimiz ay tespit edilen yüksek asgari ücretin yanı sıra, dün bizatihi Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan memur ve emekli maaş zamları hakikaten sevindiricidir, refah açısından önemli bir gelişmedir. Enflasyona karşı milli irade teyakkuzdadır. Memurlarımıza toplamda yüzde 30,5 oranında zam yapılması, hiçbir emeklimizin 2 bin 500 liranın altında maaş almayacak olması memnuniyet vericidir, kriz tellallarını da ters köşeye yatırmıştır. İlerleyen aylarda faiz, enflasyon, döviz kuru inşallah makul ve istikrarlı seviyelere gerileyecektir. Türkiye tarafı olduğu zorlu mücadeleyi kazanacak, siyasi gücünü ekonomik bağımsızlıkla perçinleyecektir. 

 

MUHALİFLER NE YAPARLARSA YAPSIN TÜRKİYE BÜYÜYECEK ZENGİNLEŞECEK

 

Kamu kurumlarının kapısında siyaset yapan tükenmiş ve tüfeyli CHP Genel Başkanı ne derse desin. Zilletin diğer paydaşları ne yaparsa yapsın. Türkiye büyüyecek, kalkınacak, zenginleşecek; yatırım, üretim, ihracat, istihdam, cari fazla seferberliğiyle Cumhuriyet’in yüzüncü yıl dönümü Allah’ın izniyle taçlanacaktır. Cumhur İttifakı bunu sağlamaya kararlıdır. Türkiye’nin imajına, inandırıcılığına, saygınlığına, tarihi vasfına gölge düşürmek için kuyruğa giren zillet ittifakını ve dış destekçilerini Cumhur İttifakı şaşkına çevirecek, hayal kırıklığına uğratacaktır. 2022 yılı muzaffer günlerin kuluçkası, 2023 yılı da kudret ve kuvvet kaynağıdır. Kılıçdaroğlu, şafak sökecek diyor. Elhak doğrudur, ancak bu söken şafak onun ve yandaşlarının karanlığı olacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle yeni yılınızı bir kez daha tebrik ediyor, Meclis çalışmalarınızda üstün muvaffakiyetler diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sağ olun, var olun, Cenab-ı Allah’a emanet olun.

 

Resim

 

 

 

 

 

Kaynak: Editör:
Etiketler: MHP Genel Başkanı, Devlet Bahçeli, sökecek şafak, muhalifler, karanlığı olacak, alayını şaşkına, çevirecek, MHP, döviz kuru, dolar, enflasyon, 2023 seçimi, siyaset
Yorumlar
Haber Yazılımı