MHP'li Topsakal Terörsüz Türkiye Tokat Toplantısında Konuştu
Haber Detayı
24 Ağustos 2025 - Pazar 07:11 Bu haber 2401 kez okundu
 
MHP'li Topsakal Terörsüz Türkiye Tokat Toplantısında Konuştu
MHP Genel Başkan Yardımcısı İlyas Topsakal, Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti Devletlerimizden aktarılan bilgiler ışığında hareket ettiklerini söyledi.
MHP Haberi
MHP'li Topsakal Terörsüz Türkiye Tokat Toplantısında Konuştu

Terörsüz Türkiye için Millî Birlik ve Dayanışma Buluşmaları - Asırlık Birlik Sonsuz Kardeşlik temalı Tokat bölge toplantısında konuşan MHP Türk Dünyası ve Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Prof. Dr. İlyas Topsakal, Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti Devletlerimizin bize aktardığı bilgiler ışığında geçmişimize bağlı kalarak, kardeşliğimizi yeşertip Büyük Türkiye’yi kurmanın bize verilen en büyük sorumluluk ve siyasî hedef olduğunu söyledi. 

 

MHP'Lİ İLYAS TOPSAKAL TERÖRSÜZ TÜRKİYE TOKAT TOPLANTISINDA KONUŞTU

 

Bugün burada “Terörsüz Türkiye için Millî Birlik ve Dayanışma Buluşmaları” kapsamında, Tokat vilayetimizin ev sahipliğinde; Amasya, Erzincan, Giresun, Ordu, Samsun, Sinop, Sivas ve Yozgat’tan gelen parti temsilcileri, STK’larımız ve kurumlarımızla bir aradayız. Bu vesileyle, Büyük Türkiye idealini bizlere aşkla öğreten Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin selamlarını iletiyor, toplantımızın ülkemiz, milletimiz, Türk dünyası ve bilimum insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Büyük Türk devletinin aklî melekeleri vardır. Bunlar; bizim tarihte var olduğumuz binlerce yılın tevarüsüyle devlet idarecilerine ve özellikle ülkücülere sirayet etmiştir. Yine Büyük Türkiye’nin rûhî yani manevî melekeleri, aklî melekeleriyle birlikte bu mirasın en müstesna yerinde saklanmış ve bizlere ulaşmıştır. Bu sebeple biz dava erlerine hem “alp” hem de “eren” ismiyle hitap edilmiştir.

 

Devletimiz zaman zaman büyümüş, büyüdükçe âleme adaletle nizam vermiş; bazen de küçülmüş, âlem bu nizam ve intizamdan uzak kalmıştır. Bu giriş aslında günümüz dünyasının bir tasviridir. Yeniden Büyük Türkiye’nin kurulmasının ne kadar elzem ve gerekli olduğunu bizlere anlatır. Mazlumu koruyan, İslâm’a sancaktarlık yapan, insana nefes; canlılara merhamet olan, gönüllere ferahlık, nesillerimize zarafet veren Büyük Türkiye’den bahsediyorum. Bugün hepimiz, liderimizin bizlere yüklediği misyon ile buradayız. Bu misyon; Büyük Türkiye’nin yeniden kurulmasıdır ve bu sorumluluğu ülkücüler üstlenecektir.

 

Hepimiz artık dünyanın eskisi gibi olmadığının farkındayız. Soğuk Savaş düzeni yıkılalı çok oldu ve Amerika’nın hâkimiyet dönemi de yavaş yavaş sona eriyor. Yeni bir çağın içindeyiz. Bu çağın adı “düzen içi düzensizliktir.” Yani ortada bir düzen var gibi görünüyor ama aslında hiçbir şey eskisi gibi tanımlı ve şeffaf değil. Güçler birbiriyle çekişiyor, ittifaklar zayıflıyor, krizler birbirini kovalıyor. Amerika artık sadece kendi çıkarını kollayan, müttefiklerini ikinci plana atan bir siyaset izliyor. İsrail’in yanında koşulsuz duruyor, Avrupa’yı para ile tehdit ediyor. Çin ve Rusya ile rekabet ederek bu gerilimden besleniyor. Bu karmaşık dünyada Avrupa kendine güvenlikli bir yol arıyor; kimi zaman Amerika’ya yaslanıyor, kimi zaman bağımsız olmak için çabalıyor. Rusya, Ukrayna savaşında askerî gücünü gösterirken; Çin, dünyanın dört bir yanına ekonomik ağlar kuruyor. Orta Doğu’da savaşlar bitmiyor, Afrika’da yeni sömürgecilik yöntemleri devreye giriyor. İşte bu büyük düzensizlikte aslında tek bir gerçek var: Her bölge kendi güvenliğini, kendi işbirliğini kurmaya çalışıyor. Yani bölgeselleşme çağının başındayız.

 

Bu düzensizlikte Türkiye’nin önemi açıkça ortadadır. Jeopolitik kodlarımızla, taşıdığımız mirasla biz sadece harita üzerindeki kırmızı çizgilerden ibaret değiliz. Biz üç kıtanın kavşağında duran, tarihin ve medeniyetin merkezi olan bir milletiz. Doğu’nun Avrupa’ya açılan kapısıyız. Biz olmadan Avrupa’nın güvenliğinden bahsedilemez; biz olmadan Avrupa’nın enerji damarları işlemez. Balkanlardan Karadeniz’e kadar uzanan güvenlik zincirinde Türkiye olmadan bir halka bile kurulamaz. Kafkasya’nın Batı’ya geçiş yolu biziz. Karabağ’da barışın, Türk dünyasında özgürlüğün, Gürcistan’da istikrarın teminatı yine biziz. Zengezur hattının, orta koridorun, enerji boru hatlarının güvenliği Türkiye’nin gücüne ve imkânına bağlıdır. Biz olmadan dünyada denge kurulmaz.

 

 Bugün Ukrayna-Rusya savaşında milyonlarca insanın aç kalmasını önleyen Tahıl Koridoru Anlaşması bizim sayemizde yapılmıştır. Türkistan’a uzanan köprüyü biz kuruyoruz. Türk Devletleri Teşkilatı’nın kalbi biziz. Binlerce yıllık Selçuklu’nun sağladığı yol güvenliğini bugün modern demiryolları ve enerji koridorlarıyla yeniden inşa ediyoruz. Almatı’dan İstanbul’a, Taşkent’ten Bakü’ye tüm hatların omurgasında Türkiye vardır. Biz olmadan Türkistan ile dünya birleşemez. Orta Doğu’nun tam merkezi de biziz. Gazze’de mazlumların sesi yine biziz. Suriye’de teröre karşı duran biziz. Irak’ta Müslümanların güvenliğini sağlayan biziz. Bizim gücümüz olmadan Orta Doğu’da barış inşa edilemez, mazlum halklar ayağa kalkamaz. Çünkü bu coğrafyanın kalbi, nefesi, yüreği Türkiye’dir. Afrika’ya uzanan bir gönül yoluyuz. Somali’deki askerî üssümüzle güvenliği biz sağlıyoruz. Sudan’dan tahliye bekleyenlere eli biz uzatıyoruz. Libya’da barışı biz inşa ediyoruz. TİKA’sıyla, Kızılay’ıyla, Maarif Vakfı’yla Afrika’nın dört bir yanında umut ışığı yine biz oluyoruz. Biz olmadan Afrika’da adil bir dünya kurulamaz.

 

Peki biz bölgemizdeki bu lider rolünü nasıl üstleniyoruz? Cevabı çok basit: Artık kendi imkânımızı ve gücümüzü kendimiz üretiyoruz. Savunma sanayinde yerlileşme hamlemiz sadece askerî bir mesele değil; bağımsızlığımızın, bütün Türk ve Müslüman dünyasının teminatıdır. Bayraktar TB2 ve Anka İHA’larımız sadece gökyüzünde uçmuyor; aynı zamanda Türkiye’nin iradesini, bağımsızlığını ve caydırıcılığını temsil ediyor. Bulduğumuz doğalgaz, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı için bir dönüm noktasıdır. Körfez ülkeleriyle yaptığımız büyük yatırımlar ekonomimizin güvenine dairdir. Elbette bizim bütün gücümüz topumuz, tankımız, silahımız değildir. Bizim Selçuklu’dan, Osmanlı’dan, Cumhuriyet’ten devam eden büyük bir mirasımız vardır. Bizim gücümüz; bu mirası iyi anlamak ve iyi planlamaktır.

 

Selçuklu’dan öğrendiğimiz şudur: Ticaret yollarının güvenliğini sağlamak, adaletin ve siyasetin âleme nizam vermesidir. Osmanlı’dan öğrendiğimiz şudur: Milletimiz sadece Türk dünyası değildir; aynı zamanda bütün Müslümanlar bize emanettir. Bugün Balkanlardan Orta Doğu’ya, Afrika’ya kadar ne kadar millet varsa onların sorumluluğu bizim üzerimizdedir. Cumhuriyet’in bize öğrettiği şey ise: Tam bağımsızlık, modernleşme, güçlü ve demokratik devlet olma kimliğidir. Bugün bağımsız dış politika tavrımız, Batı ile Doğu arasında kurduğumuz denge, bu mirasın sonucudur.

 

Ne çok “biz” dedik değil mi? Çünkü “ben” diyenin yeri, yurdu olmaz; sahibi olmaz; güveni ve huzuru hiç olmaz. Konuşmamızın başından itibaren anlattığımız dünya düzeni ve bu düzen içinde Türkiye’nin bölgesel rolü ve etkinliği “biz” olmadan devam edemez. MHP Genel Başkanımız Kıymetli Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin “Terörsüz Türkiye ve Millî Beraberlik” çağrısı “biz olma” çağrısıdır. Çünkü terör; bölünme demektir, fitne demektir, kardeşin kardeşe düşman olması demektir. Genel Başkanımız diyor ki: “Terörsüz Türkiye olmadan, Büyük Türkiye ideali olmaz; güven olmaz, geleceğe yürüyüş olmaz.” Bizim siyasetimiz; birliğimizi hedef alan terörün kökünü kazımak, kardeşliğimizi daim kılmaktır. Farklılıklarımızı farklı çiçekler gibi görüp aynı kokuyu, aynı lezzeti alarak ay-yıldızlı bayrağın altında kardeş olmaktır, bir olmaktır, bütün olmaktır. Bizi ayakta tutan, gücümüze güç katan, bereketi sağlayan, bizlere rahmet veren; kalplerimizin ve duygularımızın aynı idealde atmasıdır. Yani biz olmak bizim gücümüzdür. Unutmayalım ki; terör örgütleri sadece dağlarda değil, büyük güçlerin oyunlarında, masalarında, uluslararası planlarda bir oyuncak olarak kullanılır. Ancak Büyük Türkiye bu oyunları bozacak kudrete sahiptir. Bugün sınır ötesinde yaptığımız operasyonlar, içeride sağlanan millî birlik ruhu, bu köhnemiş oyunların bozulduğuna en açık delildir.

 

“Biz” dediğimizde Türkiye’de yaşayan bütün vatandaşları eşit gören bir devlet geçmişimiz var. Bu geçmişe yeniden bağlı kalarak, kardeşliğimizi yeşertip Büyük Türkiye’yi kurmak; bize verilen en büyük sorumluluk ve siyasî hedeftir. Genel Başkanımızın Terörsüz Türkiye Sürecini bir devlet projesi olarak gündeme getirmesinin temel dayanağı büyük Türkiye olmak için misak-i milliden sayılan Kürt kardeşlerimizi dünyamızı ateşe atan ve bizim coğrafyamıza binlerce kilometre uzaktan gelerek katliamlara sebep olan küresel güçlerin ve İsrail’in elinde oyuncak olmaktan kurtarmaktır. İlave olarak son dönemde bu süreci sulandırmak için kurucu irademizin teminatı anayasamızın ilk dört maddesi, modern devletimizin kimliğini ifade eden 66. maddemizi anlamayan şuursuz sathi ve temelsiz düşünceleri yok saydığımızı katiyetle ifade etmeliyiz. 

 

Liderimizin devletine ve milletine dair ulvi düşünceleri zamanla gerçek değerini bulmaktadır ve buna hepimiz şahidiz. 15 Temmuzda olduğu gibi yüce Türk milleti bu önemli sürecinde en yakın şahidi olacaktır. Yine devletimizin selameti için terörsüz Türkiye süreci zamanla milletimizin gönlünde hak ettiği yeri bulacak haklı olduğu anlaşılacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Bayrağı olan fedakar şehitlerimiz ve gazilerimizin emeği kutsaldır. Bu kutsalın garantisi MHP'nin bizatihi kendisidir. Bu vesileyle gelmiş geçmiş bütün şehitlerimize ve gazilerimize minnettar ve şükran borçluyuz. Onların kalbini kıracak onların gönlünü hüzünleştirecek hiçbir vakâ tarafımızca kabul görmeyecektir. Bu vesileyle hepinizi hürmet ve sevgiyle selamlıyor; devletimize ve milletimize birlik, beraberlik ve huzur diliyorum.

 

bir veya daha fazla kişi, takım elbise ve yazı görseli olabilir

1 kişi, kalabalık ve şunu diyen bir yazı 'MHP 3 RHи MHP MHP Ec MHP MHP MHP 25 E PHM TNE MHp 9HM PH MHP MHP MIO 4HM MHP 4Hm MHP 30 MHP MHP THMI መኒሪክመቀ TOKAT' görseli olabilir

 

Kaynak: Editör:
Etiketler: İlyas Topsakal, MHP, Tokat, Terörsüz Türkiye
Yorumlar
Haber Yazılımı