Bahçeli'den İttifaklara Yönelik Manidar Değerlendirme

TBMM Grup Toplantısı konuşmasının son bölümünde Cumhur İttifakı ile karşısında olan 6'lı muhalif ittifak hakkında değerlendirmelerde bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhur İttifakı Türkiye’nin yanında dururken, Türkiye’nin karşısına geçen zillet ittifakında yer alan siyasi parti tepsilcilerinin; masanın üstünde birbirine gülerken, altında birbirlerine tekme attığını belirterek, şimdiden koltuk kavgasına tutuşan zilletçilerden köy ya da kasaba olmayacağını söyledi.

 

TÜRKİYE'NİN YANINDA DURAN CUMHUR İTTİFAKININ KARŞISINDA ZİLLET İTTİFAKI VAR

 

Çağımızı, güvenliğin daha önem kazandığı, beka mücadelesinin çok daha öne çıktığı nevzuhur bir çağ olarak okumak ve analiz etmek sanıyorum mantık ve makuliyet ölçüleriyle ters düşmeyecektir. Güvende değilsek, geleceğimizden emin olamıyorsak, bir adım sonrasını görmekten mahrumsak, ne paranın, ne kazancın, ne yatırımın, ne de ekonomik aktivitelerin bir anlamı olacaktır. İşte bu yüzden diyoruz ki, önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben. Türkiye’nin yanında olanlarla karşısında duranların mücadelesi aynı zamanda geleceğin yol haritasını belirleyecektir. Biz Cumhur İttifakı olarak sonuna kadar Türkiye’nin yanındayız, Türk milletinin tarafıyız. Buna karşılık zillet ittifakı Türkiye’nin karşısına geçen, Türkiye düşmanlarıyla el birliği yapan, karanlığın propagandasına bel bağlayan siyasi mihrak olarak karşımızdadır. Dedikleri bir şey yoktur. Hiçbir hazırlıkları ve hedefleri yoktur. Bir masa etrafında oturmaktan, birbirinin ayağını kaydırmaktan başka da yaptıkları bir şey yoktur.

 

ZİLLET İTTİFAKINDAN NE KÖY OLUR NE DE KASABA

 

Geçtiğimiz Pazar günü ikinci tur görüşmelere CHP Genel Başkanının ev sahipliğinde başlayan zillet partilerinin ortak açıklamalarından yine bir sonuç çıkmamıştır. Kaldı ki çıkması da beklenmemelidir. Kendi evlerinin içini düzeltmeden dışarıyla ilgilenen, Cumhurbaşkanı adayının kim olacağından başka ikinci bir meseleleri bulunmayan bu acizler koalisyonu iyice sarpa sarmış, su kaynatmış, dingil kırmıştır. Zillet partilerinin birbirine güveni hiç kalmamıştır. Her birisinin gündemi farklıdır, aday profili başkadır, masanın üstünde birbirine gülerken, altında birbirlerine tekme atmaktadırlar. Bunlar şimdiden koltuk kavgasına tutuşmuştur. Bunlar şimdiden çıkarlarının derdine düşmüştür. Diyorum ki, bunlardan ne köy olur ne de kasaba.

 

ZİLLETÇİLER AÇ GEZİP TOK SALLIYOR

 

Gösterecekleri adayları Türkiye’nin 13’üncü Cumhurbaşkanı olacakmış. Aç gezip tok sallıyorlar, uyarıyorum, yüksek uçan alçak düşer, eğreti ata binen de çok çabuk iner. Hele bir adayınızı açıklayın, hele kim olduğunu bir söyleyin, ağzınız aşa değse de, başınız eninde sonunda taşa değecektir. 13’üncü Cumhurbaşkanının Sayın Recep Tayyip Erdoğan olacağını da milletimizin takdir ve teveccühüyle, elbette Allah’ın inayetiyle mutlaka göreceklerdir. Ali ağanın ala danası gibi ortalıkta dolaşanlar sandık ortaya çıkınca çöküp kalacaklardır. Kılıçdaroğlu’nun durumu kritiktir. Cumhurbaşkanı adayı olmak için gözünü hırs bürümüştür. Bizce bir sakıncası yoktur, buyursun, yüreği yetiyorsa aday olsun ya da adayı kim onu duyursun.

 

HDP İLE MASA ALTINDA EL TUTUŞANLARIN İNANDIRICILIĞI SIFIRDIR

 

İP Başkanı’nın Kılıçdaroğlu’na ömür boyu şükran duyacağını itiraf ettikten sonra dönüp 31 Mart seçimlerinde CHP’ye borçlarını ödediklerini söylemesi pazarlığı kızıştıran taktik bir hamledir. Altılı masanın noter olmadığını söylemesi ise ucuz bir numaradır. HDP’yle masa altında el ele tutuşup, masa üstünde sözde restleşen iki yüzlülerin inandırıcılığı ve itibarı da sıfırdır. Biz kimin ne olduğunu, neyi hedeflediğini, hangi film ve fırıldağın içinde figüranlık yaptığını gayet iyi biliyoruz. Hiç kimse bize hikaye anlatmasın, CHP demek HDP demektir, CHP demek İP demektir, HDP demek PKK demektir, cinayet demektir, ihanet demektir, melanet demektir, zilletin diğer ortakları da küsurat partilerinden başka bir şey değildir.

 

SİZ KİMİN YANINDASINIZ, KİMİN YOLUNDASINIZ?

 

26 Eylül gecesi Mersin Mezitli Polisevine CHP’nin gazeteci kisveli teröristi kanlı bir eylem düzenledi. Bir polisimiz şehit olurken, bir polisimiz de yaralandı. Bu hain terörist CHP’nin gazeteci olarak sahip çıktığı bir katildi. CHP ile PKK’nın bir kez daha yolları kesişti. Devletin açıklamasına güvenmeyip PKK’nın sefil beyanına itibar eden Kılıçdaroğlu, Mersin’de etkisiz hale getirilen terörist için duyanları bu kadar da olmaz dedirtecek şekilde DNA testi istedi. Sayın Kılıçdaroğlu, sen kimin yanındasın? Kimin yolundasın? Haber kaynakların nerede ve kimlerdir? PKK’nın telkin ve tesirine kapılmak taşıdığın sorumlulukla hiç bağdaşıyor mu? DNA testi isterken hiç mi utanmadın? Hiç mi gocunmadın? Hiç mi kalbin sızlamadı? Bu kadar istekliysen, sana tavsiyem şudur: Kendi DNA testini yaptırırsan, ölen teröristin test sonuçlarını da görmüş ve anlamış olursun.

 

MHP VE CUMHUR İTTİFAKI ŞER CEPHEYLE SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEK

 

CHP’nin tutuklu ve hükümlü sözde gazetecileri kan döküyor, kurşun atıyor, PKK kamplarında eğitiliyor, anaları ağlatıyor. Teröriste gazeteci diyenler bizim gözümüzde de teröristtir. Haine merhamet mazluma hıyanettir. Türk ve Türkiye düşmanlarına acırsak, acınacak hallere düşeriz. Terör örgütlerine, terörist alçaklara merhamet haramdır. Biz haramın değil, helalin tarafıyız. Ve zillet ittifakını milletimizin şaşmaz iradesine havale ediyoruz. Türkiye’nin karşısına hizalanmış zillet ve ihanet cephesi, milletimizin yürüyüşünü durduramayacaktır. MHP ve Cumhur İttifakı, bu şer cepheyle sonuna kadar mücadele edecektir. Bilinmelidir ki; Ya, bu zillet cephesi Türkiye’nin birlikte yaşama iradesini kırarak ülkeyi mahvı perişan edecektir. Ya da, Türk milleti ayağa kalkacak, muhataplarına gereken cevabı iradesiyle vererek zilletin belini kıracaktır. Bunun başka yolu ve çaresi kalmamıştır. Vatanını seven hiç kimsenin tepkisiz kalamayacağı, suskun duramayacağı; hiçbir vicdanın kabul edemeyeceği bu tablo karşısında, ne öne sürülecek bahaneler, ne mazeret olacak gerekçeler konunun vahametini azaltmayacaktır.

 

BİZ CUMHUR İTTİFAKIYIZ ONLAR ZİLLETE DÜŞMÜŞ 6+1 SAYIDA İHTİLAF MİHVERİDİR

 

Biz Türkiye’nin tarafıyız, onlar eşkıyanın ve sömürgeci efendilerinin tarafıdır. Biz, bağımsız ve güçlü Türkiye’den tarafız, onlar esaretten, erimeden, ganimet gibi ele geçirilmiş ülkeden taraftır. Biz, feda edilecek tek bir insanımız yok, birlikte Türkiye’yiz diyen tarafız, onlar dağılmadan, ayrılmadan, kutuplaşmadan, kargaşadan, fitneden taraftır. Biz, zalime yavuz, mazluma yunus olan tarafız, onlar zalime uysal, mazluma ceberut olanların tarafındadır. Biz, küresel oyunlara karşı milli duruştan tarafız, onlar cinayet ve kabus senaryolarının tarafıdır. Biz Cumhur İttifakı’yız, onlar zillete düşmüş 6+1 sayıda ihtilaf mihveridir. Başaracağız, Cumhuriyet’in yüzüncü yıl dönümünü cumhurun zaferiyle taçlandıracağız. Gayret bizden tevfik Allah’tan. Rabbim bizleri mahcup etmesin inşallah. Sözlerimi noktalarken muhterem heyetinizi saygılarımla selamlıyor, başarılarla dolu bir hafta geçirmenizi diliyorum. Sağ olun, var olun, Cenab-ı Allah’a emanet olun diyorum.