CHP’de Türkçülük – Kürtçülük kavgası büyürken, cadı kazanını kaynatan iradenin esas amacının, İşçi Partisi’ne TBMM’de Grup kurmak olduğu söylentileri, kafaların iyice karışmasına sebep oldu.
CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in, siyas Kürtçülük yapanlara karşı Türkçü söylemlerde bulunarak, gerekirse savunmaya ve saldırı durumuna geçmeyi TBMM’de haykırması CHP’deki Türkçü -Kürtçü kavgasını su yüzüne çıkarmıştı. Bu söylemlerden sonra, siyasi Kürtçülüğü ile ön plana çıkan CHP Adıyaman Milletvekili Salih Fırat istifa etmişti.
CHP’de Ulusalcılar Ayman’ı, siyasi Kürtçüler ise Fırat’ı destekledi. Bu tartışmaya AKP’nin siyasi Kürtçüsü Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner de dahil olunca CHP’deki cadı kazanına bir çomak daha sokuldu. Nihayetinde taraflar kılıçları çekerek, peşpeşe tarafı oldukları fikirler ve kişiler lehine açıklamalar yaptılar.
GÜRSEL TEKİN’DEN AYMAN’A TEPKİ
Partideki siyasi kürtçülere fazla ses çıkarmayan Gürsel Tekin, Ulusalcı söylemleri olan Milletvekillerine tepki göstermeye başladı. Siz de, Güler gibi, “Türk ulusunun Kürt milliyetiyle eşit olmadığını” mı düşünürsünüz? Gürsel Tekin bu soruya şöyle cevap veriyor:
Sayın Güler, eski genel başkan yardımcımız… Doğrusu; milletvekili olmadan önce bir kısım arkadaşlarımız CHP geleneğinden gelmeyebilir. Bunu anlıyorum ama nezaketen insan partinin programını, tüzüğünü okur ve ona göre davranır. Sayın vekil parti programını okumamış o halde. Bir de şu var: 2011′deki seçim bildirgesinde, CHP olarak daha da ileri giderek, Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Özerklik Şartı üzerinde çekincelerin kaldırılacağını taahhüt etmiştik. Ne yazık ki, CHP’de CHP’li olmayan kişiler var.
CHP’DE ULUSALCILAR TASFİYE Mİ EDİLİYOR?
Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal’ın küresel bir operasyonlar CHP Genel Başkanlığından uzaklaştırılmasından sonra CHP’nin başına geçerek, Yeni CHP söylemiyle partideki Ulusalcıları birer birer tasfiye etmeye başlamıştı. Parti yönetimine PKK Avukatları ve bir çok siyasi kürtçüyü alarak yardımcısı yaptı. Teşkilatlarda siyasi kürtçü ağırlığı iyice arttı.
CHP içindeki yenilikçi kanat, Güler’in çıkışından rahatsızlıklarını dillendirmeye devam ediyorlar. Parti kulislerinde CHP’de yeni bir dönem başladığı ve bu sürecin artık geri dönülmez olduğunu ifade ediyorlar.
CHP’de pek çok isim bu durumu kriz olarak tanımlıyor ve krizin de Parti Meclisi’nde (PM) konuşulmasını istiyor. Bunun için parti içindeki yenilikçi kanattan Gürsel Tekin, Gülseren Onanç, Şafak Pavey, Sezgin Tanrıkulu gibi isimler hafta sonunu PM’nin olağanüstü toplanması için imza toplamaya ayırdı. Toplanan imzaların haftaiçi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na iletileceği ifade ediliyor.
CHP’de bazı üst yöneticiler yol ayrımını şöyle tanımlıyor:
…Güler’in çıkışı bizim CHP’de varlığımızı anlamsız hale getiriyor. Biz CHP’nin sosyal demokrat, insan haklarına duyarlı, özgürlükçü bir parti olması için buradayız. CHP içinde elbette farklı fikirler olabilir ama Güler’in ifadeleri farklı fikir değil, bir ayrımcılık örneği. Bu durum sürdürülebilir değildir. Bu yüzden biz PM’yi olağanüstü toplantıya davet ediyoruz. Mesele orada konuşulmalı ve bir karar verilmeli’
…Güler ve diğer ulusalcı ekibin tepkisi CHP’nin Kürt sorununun çözümü için hükümete verdiği desteğe… Bu desteğin kendilerinin sonu olduğunun farkındalar. Güler’in çıkışı, ulusalcıların vuruşarak çekileceğini gösteriyor. Artık taşlar yerinden oynadı. Bu durum sürdürülebilir değil. Eğer sürdürülürse toplumda inandırıcılığımız daha da azalır’ dedi. Güler’in yarattığı krizden rahatsız olan sadece yenilikçi kanat değil, bazı il başkanlarının da rahatsız olduğu ve bu hafta İl başkanlarının Ankara’da toplantı yapacağı konuşuluyor. Parti kulislerinde tüm bilgiler Genel Başkan’ın Güler’in çıkışından rahatsız olduğu ve formül aradığı yönünde.
…CHP’de pek çok yönetici, Güler’in yarattığı krizin partide taşları yerinden oynattığını ifade ediliyor. Çarşamba günü toplanacak MYK’da bu konu ana gündem maddesi olacak. MYK’dan PM’nin olağanüstü toplanması kararı da çıkabilir. Parti kulislerinden yansıyan en somut bilgi, Güler’in başlattığı tartışmanın Kılıçdaroğlu’nu bir karar almaya ittiği ve ilk değişikliğin şubat ayı ortası ya da sonunda yine MYK’da olacağı. Olası MYK değişikliğinde ise göze batan isimlerden Haluk Koç, Bülent Tezcan ve Gökhan Günaydın’a gidici gözüyle bakılıyor. MYK’ya katılma hakkı olan CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan da görevden alınacak isimler arasında yer alıyor.
TÜRKÇÜ – KÜRTÇÜ KAVGASININ ARDINDA İP İRADESİ Mİ VAR?
CHP’deki Türkçülük – Kürtçülük kavgasının ardında İşçi Partisi’nin TBMM’de Grup kurmak için CHP’den Milletvekili koparma kurgusu mu var? CHP’de bu sorunun cevabı aranıyor. CHP Genel Başkanı böyle bir şeyin olmadığını ifade etse de böyle bir kurgunun varlığından söz ediliyor.
Son zamanlarda CHP’nin Ulusalcıları ile İşçi Partisi arasında söylem birliği gözlerden kaçmıyor. Bu yakınlaşma ise CHP içindeki siyasi kürtçüleri tedirgin etmeye başladı. Partinin bölünmesi her iki tarafında zayıflamasına yol açacağını söyleyip itidal çağrısı yapanlarda var.
Netice de ne olur? Bu mesele çözülüp taraflar uzlaşsa bile, Türkçü-Kürtçü tartışması bitecek gibi görünmüyor. Kemal Kılıçdaroğlu ile başlayan Yeni CHP sürecinin CHP’yi kuruluş amacından saptırdığı algısı CHP’deki cadı kazanını gün geçtikçe daha da kaynatacağı söyleniyor.