Bahçeli: Ergenekon Ateşinin Söndürülmesine İzin Vermeyiz

Türk coğrafyalarında birlik, dirlik, barış ve huzuru sembolize eden müstesna bir günün adı olan baharın müjdecisi Nevruz Bayramı'nda nifak tohumu ekmek için proğram düzenleyen örgütlere tepki gösteren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türk milletinin hürriyet ruhunun kabararak taştığı, dar bir alandan çıkarak kıt’aları yönetmeye talip olduğu kutlu Ergenekon ateşini söndürmek isteyen istismarcılara ve nifak üreten vampirlere izin verilmeyeceğini söyledi.

 

SOĞUKLAR DEVAM EDERKEN NEVRUZ BAYRAMI'NIN HEYACANINI YAŞADIK

 

Cemrenin havaya, suya ve toprağa düşmesine rağmen, karlı ve soğuk hava şartlarına ülke olarak maruz kaldığımız hepinizin malumudur. Kar yağışı bir yanda hayatın olağan akışını olumsuz etkilerken, diğer yanda önümüzdeki ayların verimli ve bereketli geçeceğini de müjdelemektedir. Nitekim kar yılı var yılıdır. Hamd olsun barajlarımız dolmakta, üzeri beyazla örtülen topraklarımız ve doğamız büyük bir uyanışa adeta hazırlık yapmaktadır. Ümit ediyoruz ki, bu bahar bir başka güzellikte olacaktır. Bu ay içinde kar, kış ve dondurucu soğukların tesirini yoğun olarak hissettirmesine rağmen, dün 21 Mart Nevruz Bayramı’nı karşılamanın, kutlamanın, bahara biraz daha yaklaşmanın heyecanını yaşadık.

 

NEVRUZ, TÜRK COĞRAFYALARINDAKİ BİRLİK VE HUZURUN ADIDIR

 

Nevruz, asırlar boyunca Türk coğrafyalarında birlik, dirlik, barış ve huzuru sembolize eden müstesna bir günün adıdır. Yalnızca bir mevsim döngüsü olarak yorumlamanın yetersiz kalacağı Nevruz Bayramı, aynı zamanda bolluk ve bereketin, dostluk ve kardeşliğin, kaynaşma ve kucaklaşmanın da timsalidir. Bu kutlu gün ataletin, yılgınlığın, yorgunluğun ve kaygının geride bırakılmasını; tazelenmiş umutlarla, tezahür etmiş yeni heyecanlarla geleceğin kavranmasını vaaz ve vaat etmektedir. Nevruz bir diriliş anısı, bir doğruluş atılımı, bir yükseliş atılganlığı, yeni bir güne yürüyüş adımıdır. Aynı zamanda binlerce yıllık tarih süreci içerisinde, büyük Türk milletini ortak sevinç ve tasada, ortak geçmiş ve gelecek paydasında buluşturan köklü bir kucaklaşma fırsatıdır. Bu kadim kültürel mirasımız elbette milli birlik ve beraberliğimizin kaynaklarından birisidir.

 

TÜRKLERİN ERGENEKON'DAN ÇIKIŞI VE YÜKSELİŞİ

 

Türk dünyasında "Sultan Nevruz' adıyla kutlanan bu günde başlıca dileğim, milletimizin birlik ve dirliğinin ebediyete kadar vasıl olması ve dünyanın her yerinde barışın, esenliğin ve istikrarın hakimiyet kurmasıdır. Türk milletinin hem ata hem de ana yurdunda baharın müjdecisi olarak özel ve önemli bir yeri bulunan Nevruz Bayramı taşıdığı derin anlam itibariyle; demir dağları sabrı ve kararlılığıyla eriten bir millet varlığının Ergenekon’dan çıkışını ve müteakip asırlarda kademe kademe yükselişini ifade etmektedir. Balkanlardan Sibirya bozkırlarına kadar uzanan büyük bir coğrafyada kutlanan Nevruz’un, geçmişle bugün arasında çok önemli kültürel bir köprü olduğu tartışma götürmez bir gerçektir.

 

NEVRUZ MİLLİ KADER ORTAKLIĞIMIZIN SEMBOLÜDÜR

 

Yakılan ateşler, tutuşan eller, çarpan yürekler, neşe saçan gözler, gülümseyen çehreler, müşfik kalpler, reddedilen ihtilaflar, dışlanan kötü emeller Nevruz’un kültürel dokusunu, tarihsel doğasını gözler önüne sermektedir. Doğudan batıya, kuzeyden güneye aynı inanç, aynı irade, aynı istekle bir araya gelen milli gönüller bu coğrafyayı vatan yapmış ve sonsuza kadar var olacağımızı da cümle aleme ispat ve ilan etmişlerdir. Beraber ağlayıp birlikte gülen; bayram günlerinden yas tutulan dönemlere kadar her şeyi birlikte paylaşan aziz millet fertleri inanıyorum ki, hiçbir şart altında bölücü emellere geçit vermeyecektir. Nevruz, milli kader ortaklığımızın ve kardeşlik bağlarımızın parlayan sembolüdür.

 

NEVRUZ, BÖLÜCÜLERİN DEĞİL TÜRK'ÜN EZELİ BAYRAMIDIR

 

Aynı şekilde bölücülerin, gayri milli çevrelerin, millete şaşı bakan çarpık zihniyetlerin, terörizme yakasını kaptırmış lekeli mihrakların değil, Türk’ün ezeli bayramıdır, Türk milletinin ebedi bayram günüdür. Nevruz’u şer ve şiddet dolu amaçlarına malzeme yapmaya teşebbüs edenler zulme sözcülük, zillete gözcülük yapan odaklardır. PKK’nın ikmal deposu ve ileri kulesi olan HDP’nin hafta sonu düzenlediği sözde Nevruz kutlamaları bu yılda ağır tahriklere sahne olmuştur. İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere pek çok ilimizde korsan Nevruz programları düzenlenmiş, bu kapsamda bölücüler, yasa dışı sol örgütler, devlet ve milletin amansız karşıtları yine fitne saçmışlar, bir kez daha Türk’ün Bahar Bayram’ını gölgelemeye çalışmışlardır. “Gücümüzü birleştirdiğimizde bu düzeni değiştireceğiz” açıklaması yapan HDP’nin bir eşbaşkanı, boyundan büyük laflar etmekle kalmamış, bölücülüğün ve terörün sözcülüğünü yapmıştır.

 

İSTİSMARCILARA VE NİFAK ÜRETEN VAMPİRLERE FIRSAT VERİLMEYECEK

 

Kürt kökenli kardeşlerimizle, Alevi İslam inancına mensup canlarımızı istismar eden, dahası Nevruz’dan nifak üreten kan içici vampirlere fırsat verilmeyecek, müsamaha gösterilmeyecek, kanunsuzlara göz açtırılmayacaktır. Bir CHP’linin terörist Demirtaş’a barış insanı demesi, önümüzdeki günlerde TBMM’de olacağını söylemesi bulanık ve buhran içinde kalmış bir zihnin hezeyanıdır. Bir teröriste ‘barış insanı’ demek evvela barışa ihanettir. Teröristin yeri TBMM’i değil demir parmaklıkların arkasıdır. Kavga ve kutuplaşma meraklıları her zaman kaybedecektir. Türk milleti Nevruz’la birlikte yeni ve umut dolu günlerin geleceğine inanmış ve bu kültürel emaneti bugüne kadar korumuş ve yaşatmıştır. Bilinmelidir ki, bundan sonra da yaşatacaktır.

 

NEVRUZ DAR BİR ALANDAN ÇIKIP KITALARI YÖNETMEYE TALİP OLMANIN ERGENEKON ATEŞİDİR

 

Nevruz, büyük Türk milletinin hürriyet ruhunun kabararak taştığı, dar bir alandan çıkarak kıt’aları yönetmeye talip olduğu kutlu Ergenekon ateşidir. Bu ateşin hiç sönmeden milletimizin istikbalini aydınlatması gönülden dileğimdir. Çok geniş bir coğrafyada varlık mücadelesi veren aziz milletimin ve tüm soydaşlarımızın Nevruz Bayramı’nı kutluyor, hepsine birden sağlıklı, huzur dolu ve başarılarla geçecek bir ömür diliyorum. Kış mevsiminin arkasından bahara kapı aralayan bu ‘Yeni Günün’, barışın ve kardeşliğin habercisi olmasını umuyor, Türk milletinin tam bağımsız bir halde kıyamete kadar baki kalmasını, her zorluğu aşmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.